MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CİHAD

<< 1873 >>

62- Fidye Olarak Müslümanlardan iki Kişiye Karşılık Bir Müşrikin Bırakılması, Esirin Müslüman Olması Halinde Köle Kalması ve Fidye Olarak Ensar'ın Çocuklarına Okuma Yazmayı Öğretenler

 

1. İmran b. Husayn

 

- - (-)

13553 (1)- İmran b. Husayn bildiriyor: "Allah Resnlü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fidye olarak Müslümanlardan iki kişiye karşılık müşriklerden Ukayl oğullarından bir kişiyi serbest bıraktı."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Tirmizi, sire 3/135 (1568, "hasen sahih" ve Müslim, iman 3/1262 (1641) rivayet ettiler.

 

 

 

13554 (2)- İmran b. Husayn bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fidye olarak Müslümanlardan iki kişiye karşılık müşriklerden Ukayl oğullarından bir kişiyi serbest bıraktı."

 

[Sahih]

 

 

 

13555 (3)- İmran b. Husayn anlatıyor: Adba (isimli deve), Ukayl oğullarından bir adamındı ve hac kafilesinin en önde gideni idi. Adam esir alınınca deve de kendisiyle birlikte alındı. Adam bağlı olduğu halde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üzerinde kadife parçası olan bir merkep üzerinde onun yanından geçiyordu. Adam: "Ey Muhammed! Beni ve hac kafilesinin önünde giden devesini niye aldınız?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Seni, anlaşmalı müttefiklerin olan Sakifin cürmüne karşılık esir aldık'' diye cevap verdi. Sakif, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından iki kişiyi esir almıştı. Adam bir şeyler dedikten sonra: "Ben Müslümanım" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Eğer sen bunu esir alınmadan önce söyleseydin, tam olarak kurtulmuş olurdun'' karşılığını verdi.

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha oradan geçerken bu kişi: "Ey Muhammed! Ben açım ve susuzum. Bana yemek ve su verin" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu senin doğal ihtiyacındır’’ dedi (ve ona yemek verilmesini emretti). Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) esir alınan iki Müslümanın bırakılmasına karşılık onu serbest bıraktı. Ancak Adba'yı eşyalarını yüklemek için yanında tuttu ve bırakmadı.

Sonra müşrikler Medine sürüsüne saldırıp onu ele geçirdi. Aralarında Adba da bulunmaktaydı. Bu arada Müslümanlardan bir kadını da esir almışlardı. Kafile konakladığı zaman develerini yan(taraf)larında dinlenmeye bırakıyordu. Bir gece herkes uyuduktan sonra kadın kalkıp develerin yanına gitti. Her bir deveye yaklaşmasında deve böğürüyordu. Nihayet Adba'ya geldi. O uysal ve bir deveydi ve boynuna çan takılmıştı. Ona binip yönünü Medine'ye doğru çevirdi. Sonra Allah kısmet eder de kurtulursa deveyi kesmeyi adadı. Kadın Medine'ye geldiği zaman deve tanındı ve: "Bu, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesidir" denildi. Kadının adağı Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirilince -veya:- kadın gelip adağını bildirince: "Ne kötü bir mükafat vermiş -veya- ne kötü bir mükafat vermişsin. Allah kendisini onunla kurtardı, o da buna rağmen onu (kendisini kurtaran deveyi) kesecek'' buyurdu. Sonra da: ''Allah'a isyan konusundaki adak ve Ademoğlunun sahip olmadığı bir şeyi adaması halindeki adak yerine getirilmez (geçersizdir) '' buyurdu.

Vuheyb, yani İbn HiUid: "Sakif, Ukayl oğullarının müttefiki idi" dedi.

Hammad b. Seleme ise: "Adba uysal bir deveydi. O, hiçbir havuzdan ve hiçbir meradan men edilmezdi" ziyadesinde bulundu. Affan ise; "(Boynuna) çan takılmış ve alıştırılmış (uysal bir deve) idi" dedi.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim (4255-6), Ebu Davud (3316), İbn Mace (2124), Tirmizi (1568) ve Nesai (7/19) rivayet ettiler.

 

 

 

13556 (4)- İmran b. Husayn anlatıyor: Sak1f, Ukayl oğullarının müttefiki idi ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından iki kişiyi esir almıştı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabı da Ukayl oğullarından bir adamı esir aldı. Bu adamın yanında devesi de vardı. Adam bağlı olduğu halde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanından geçiyordu. Adam: "Ey Muhammed! Ey Muhammed!" diye seslenince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ne istiyorsun?'' buyurdu. Adam: "Beni niye tuttun? Hac kafilesinin önünde giden devemi niye tuttun?" diye sordu. Bu şekilde devenin değerli olduğunu gösteriyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni, anlaşmalı müttefiklerin olan Sakif'n cürmüne karşılık esir aldım’’ karşılığını verdi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın yanından ayrıldı. Adam: "Ey Muhammed! Ey Muhammed!" diye seslendi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merhametli ve yufka yürekli idi. Adamın yanına gelip: ''Ne istiyorsun?'' diye sordu. Adam: "Ben Müslümanım" deyince: "Eğer sen bunu esir alınmadan önce söyleseydin, tam olarak kurtulmuş olurdun'' karşılığını verdi.

Sonra yanından ayrılınca, adam: "Ey Muhammed! Ey Muhammed!" diye seslendi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yanına gelip: ''Ne istiyorsun ?'' diye sordu. Adam: Ben açım ve susuzum. Bana yemek ve su verin" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu senin doğal ihtiyacındır'' dedi (ve ona yemek verilmesini emretti). Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) esir alınan iki Müslümanın bırakılmasına karşılık onu serbest bıraktı. Sonra Ensar'dan bir kadın (müşrikler tarafından) esir alındı. Beraberinde Adba da alınmıştı. Kadın bağlıydı, ama bir gece bağlarından kurtuldu. Her bir deveye yaklaşmasında deve böğürüyor ve bu sebeple onu bırakıyordu. Nihayet Adba'ya geldi. Adba böğürmemişti. O, uysal bir deveydi. Kadın devenin arkasına bindi ve ona bağırdı. Bunun üzerine kavim kadını yakalamak için arkasına düştü. Fakat kadın onları yakalama hususunda aciz bıraktı. Ancak kadın kaçıp giderken eğer Allah kısmet eder de kurtulursa deveyi kesmeyi adadı. Medine'ye geldiğinde insanlar onu (deveyi) tanıdı ve: "Bu, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesi Adba'dır" dediler. Kadın: "Allah'ın beni kurtarması halinde onu kesmeyi adadım" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gidip durumu anlattılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sübhanallah! Ne kötü bir mükafat vermiş. Allah kendisini onunla kurtardı, o da buna rağmen onu (kendisini kurtaran deveyi) kesecek. Allah'a isyan konusundaki adak ve kulun sahip olmadığı bir şeyi adaması halindeki adak yerine getirilmez. ''

 

[Sahih]

 

 

2. İbn Abbas

 

- - (-)

13557 (1)- İbn Abbas der ki: Bedir gününde fidyesi olmayan bazı esirler vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların fidyesini Ensar'ın çocuklarına okuma yazmayı öğretmek olarak saydı. Bir gün çocuğun biri ağlayarak babasına gelince, babası: "Ne oldu sana?" diye sordu. Çocuk: "Öğretmenim bana vurdu" dedi. Bunun üzerine çocuğun babası: "Pis adam! Bedir intikamını almak istiyor. Vallahi ona asla gitmeyeceksin" dedi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Beyhaki (6/322) rivayet etti.